Sayed, M. H. (2024). Çin’in sistemi ve dünya görüşü ile İslam arasında çelişki yoktur (Röportajı yapan Ayça Neslihan Örs). BRIQ Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi, 5(3), 256-265.
This work is licensed under a
Creative Commons Attribution 4.0 International License.
“Pakistan, Çin’in İslam dünyası ile ilişkilerine olumlu bakmakta ayrıca Çin’in İslam dünyası ile ilişkilerinin teşvik edilmesinde kilit bir rol oynamaktadır. Çin’in Asya, Afrika ve Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerle egemenlik ve bağımsızlık arayışlarını destekleyen güçlü bir ilişkisi bulunmaktadır. Çin, Müslüman ülkeler için stratejik bir seçenek sunar böylece Batıya ya da ABD’ye bağımlı olmak zorunda değiller. Çin, özellikle günümüzde, çok önemli bir oyuncu ve alternatif bir dünya görüşü, kalkınmaya yönelik alternatif bir stratejik yol sunuyor. KYG’nin başlatılmasından bu yana Çin, Asya, Afrika, Latin Amerika, Avrupa ve Ortadoğu’nun farklı ülkelerinde 3 bin farklı projeye yaklaşık 1 trilyon doların üzerinde yatırım yapmıştır. KYG, sadece ticaret ve yatırımı geliştirmekle sınırlı değildir, aynı zamanda alternatif bir dünya görüşüdür. Çin bugün özellikle Küresel Güneydeki ülkeler için önde gelen ticaret ortağıdır. ABD gibi bazı ülkelerin aksine Çin, ortak miras ve tarih ile daha iyi bir yarına ortak bir şekilde ulaşmak temelinde ilişkiler kuruyor. Bu bağlamda Çin, diplomatik gücü ve ekonomik ilişkileriyle bölgemizde, Orta Asya, Türkiye, İran ve Pakistan ile birlikte özellikle de Afganistan’da istikrarı sağlayabilir. Çin sistemi, dünya görüşü ve ideolojisi ile Müslümanların savundukları ve uyguladıkları arasında kesinlikle hiçbir çelişki, hiçbir çatışma yoktur. Her şey bağlanabilirlikle, işbirliği ile ilgili. Her şey efendilerin ve mazlumların olmadığı daha iyi bir yarın için birlikte çalışmakla ilgili.”