Milli Demokratik Devlet ve Kalkınma

21. YÜZYILIN 20. YÜZYILDAN EN BÜYÜK farkı, Ezilen Dünya’nın kendi içinden hayatın her alanında emperyalist sisteme seçenek olmaya yönelen bir Gelişen Dünya çıkarmış olmasıdır. Dünyada üretimin odağı Batı’dan Doğu’ya kaymıştır. Bu sürecin başını çeken Çin Halk Cumhuriyeti’nin devlet öncülüğünde kamucu ve paylaşımcı bir yaklaşımla kazandığı başarılar bütün dünyada bir “mucize” etkisi yaratmıştır. Batı’da geliştirilmiş olan büyüme ve kalkınma kuramları köklü bir biçimde sorgulanmaya başlamıştır.

Ortadoğu’daki Bölgesel Düzenin Yeniden İnşasında Çin’in Rolü: İtici Güçler, Fırsatlar ve Zorluklar

HENÜZ YÜZ YIL ÖNCE, DÜNYA TARİHİ Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışına ve Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesine tanık olmuştu. Bu iki olay da Ortadoğu üzerinde çığır açıcı bir etki yaratmıştı. Günümüzde ise Ortadoğu’nun bölgesel düzeni, özellikle 2011’deki Arap Baharı’ndan sonra oldukça belirgin bir şekilde değişmiştir. Suriye’deki savaş sekizinci yılına girerken Filistin-İsrail çatışması bir kez daha Trump’ın “İsrail’e meyilli” politikası nedeniyle sıcak bir sorun haline gelmiştir. Yemen krizinde hâlâ ufukta bir çözüm umudu gözükmemektedir.