Atıf

Koray, S. (2022). Milli demokratik devlet ve kalkınma. Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi, 3(2), 6-15.

Öz

21. yüzyılın 20. yüzyıldan en büyük farkı, Ezilen Dünya’nın kendi içinden hayatın her alanında emperyalist sisteme seçenek olmaya yönelen bir Gelişen Dünya çıkarmış olmasıdır. Dünyada üretimin odağı Batı’dan Doğu’ya kaymıştır. Bu sürecin başını çeken Çin Halk Cumhuriyeti’nin devlet öncülüğünde kamucu ve paylaşımcı bir yaklaşımla kazandığı başarılar bütün dünyada bir “mucize” etkisi yaratmıştır. Bugün bütün dünya, daha eşitlikçi ve adil yeni bir uluslararası düzen arayışı içindedir. Daha da önemlisi, Gelişen Dünya’nın başarıları ve beraberinde getirdiği çok kutupluluk, her ülkenin kendisi için belirlediği kalkınma stratejisi doğrultusunda uluslararası işbirliğinden yararlanması için uygun bir zemin yaratmaktadır. Bugün emperyalist hegemonyanın geriletilmesinin gelişmekte olan ülkelerin hayat alanını genişletmesi, bu ülkelerin nesnel zorunluluklarının hem yönetimlerinin hem de halklarının tutumlarını yönlendirmede daha etkin bir rol oynamasına yol açmaktadır. Dünyadaki nesnel koşullar, Türkiye’nin Kemalist Devrim’le büyük bir atılım yaparak başlattığı milli demokratik devrimini tamamlaması için son derece uygun bir zemin yaratmaktadır. 20. yüzyıl, Rusya, Türkiye, Çin ve İran’da yükselen demokratik devrim dalgasıyla başlamıştı. Bu dört ülkenin 21. yüzyılın başlarında yine emperyalist hegemonyaya karşı mücadelenin ön saflarında yer almaları, kuşkusuz bir rastlantı değildir. Bu durum, çağımızın Milli Demokratik Devrimler ve Sosyalizme Açılım Çağı olduğunun açık bir göstergesidir.