BRIQ (Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi) “21. Yüzyılda Ekolojik Bir Medeniyet İnşa Etmek: Gelişmekte Olan Dünyadan Perspektifler” temalı kapağı için makale başvurularına açıktır.
İçinde bulunduğumuz ekolojik kriz, zamanımızın en temel sorunlarından birisi olarak öne çıkıyor. Bu sorunun ciddiyeti, çevresel nedenlerle yaklaşık 7 milyon insanı yerinden ederek 2019 yılına damgasını vuran aşırı iklim olaylarıyla güçlü bir şekilde hissedilmiştir. 2019, aynı zamanda bugüne kadar yaşanan en sıcak ikinci yıl olarak kayda geçmiştir. Arkamızda bıraktığımız yıl, aynı zamanda çevrecilik hareketi bağlamında da bir dönüm noktası sayılır. Küresel iklim grevleri, 7.6 milyondan fazla insanı dünya çapında harekete geçirmeyi başararak çevrecilik hareketi tarihinde en geniş katılımlı eylemler zinciri olarak tarihe geçmiştir. Bu grevler, hem bilim inkârcılığına büyük bir darbe vurmuş hem de çevreciliği küresel siyasetin ana akımına taşımayı başarmıştır. Ne var ki, söz konusu hareket; Davos seçkinleri ve diğer hâkim sermaye çevreleri dahil olmak üzere Batı’nın kurulu düzenini hedef alarak ekolojik kriz ve kapitalist emperyalizmin çelişkileri arasında sağlam bir köprü kurmayı başaramamıştır.
Bu bağlamda, gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya kaldığı kilit çevresel sorunları yeniden ele almak ve yeşil emperyalizm altında yaşanan bu sorunlarla mücadelede uygulanan politikalardan dersler çıkarmak her zamankinden daha büyük bir önem kazanmıştır. Burada “yeşil emperyalizm”den; gelişmiş ülkelerin, çevresel sorunların ortaya çıkmasıyla ilgili sorumluluğu gelişmekte olan ülkelere yıkması ve gelişmekte olan ülkelerin söz konusu sorunların çözümüne yönelik katkılarını görmezden gelmesi anlaşılmaktadır. Benzer şekilde, yeşil emperyalizm, çevreciliği Batılı üst sınıfların hayırseverliğine ve orta sınıf aktivizmine indirgemektedir. Gelişmekte olan dünyanın sorunları da, Birinci Dünya seçkinlerinin bakış açısıyla kurgulanmaktadır. Bununlar birlikte, tıpkı Sanayi Devrimi’nde yaşandığı gibi; yaşanan ekolojik krizin baş sorumluları arasında olan gelişmiş ülkelerin, ekonomik gelişmişliklerini telafi edilemez çevresel sorunlara yol açma pahasına kazandıkları hatırlanmalıdır. Daha sonraki dönemlerde de gelişmiş ülkeler, neoliberal siyasetler üzerinden şirket maliyetlerini azaltmak için sınai merkezlerini gelişmekte olan dünyaya taşıyarak oradaki ekolojik krizi derinleştirmişlerdir. Ayrıca, neoliberal siyasetler, gelişmekte olan dünyadaki eşitsizliği artırarak eşitsizlikten mağdur geniş kitlelerin çevresel felaketlerden daha fazla etkilenmesine vesile olmuştur. Bugün ise, küresel üretimin neredeyse yarısına katkıda bulunan gelişmekte olan ülkeler, kendilerini (yeni)sömürgeciliğin etkisinden kurtarmaya çalışarak ekolojik krizle mücadelede ve yeni bir ekolojik uygarlık kurmada başı çekmektedir. Çin, söz konusu duruma somut bir örnek teşkil etmektedir. Bu ülke, yeni bir çevresel yönetişim ve sürdürülebilir kalkınma vizyonuna dayanarak küresel bir ekolojik uygarlık mücadelesine öncülük etmektedir.
BRIQ Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi, yukarıda tasvir edilen çerçeveye dayanarak, gelecek sayısı için aşağıdaki gibi konularla ilgili deneme, akademik makale ve kitap eleştirisi başvurularına açıktır:
- Ekolojik uygarlık kavramı,
- Yeşil emperyalizm kavramı,
- İklim değişimine bütünsel yaklaşımlar,
- Kuşak ve Yol Girişimi ile Yeşil Kuşak projesi,
- Kuşak ve Yol Girişimi ve çevresel yönetişim
- Bireysel olarak Kuşak ve Yol Girişimi’ne müdahil ülkelerin karşı karşıya olduğu çevresel sorunlar,
- Kuşak ve Yol Girişimi’ne müdahil ülkelerin çevresel sorunlarla mücadelesinde benimsediği politikalardan çıkarılacak dersler,
- Kuşak ve Yol Girişimi’ne müdahil ülkelerin çevresel sorunlarla mücadelesi için politika önerileri,
- Kuşak ve Yol Girişimi bağlamında sağlık ve çevre,
- Gelişmekte olan dünyada iklim değişimi sorunu,
- Gelişmekte olan dünyada biyo-ekonomi ve düşük karbon ekonomisi,
- Gelişmekte olan dünyada sürdürülebilir kalkınma deneyimleri ve çevresel sorunlar,
- Aşağıdan yukarı ekolojik alternatifler ve yeşil toplumsal hareketlerin deneyimleri…
Son makale başvuru tarihi: 1 Mayıs 2021
Yazım Kuralları
BRIQ Dergisi, akademik makalelerden kitap incelemelerine, araştırma/inceleme yazılarına, röportajlara, haber bültenlerine ve ana makalelere uzanan geniş bir içerik dizisini yayınlar.
Yayın Kurulu, özel konular için bildiri çağrısı yayınlayabilir; yazılara katkı sağlaması için yazarları davet edebilir. Ayrıca talep edilmemiş gönderileri de memnuniyetle karşılar.
Gönderiler İngilizce ya da Türkçe kabul edilir. Tüm gönderiler kısa bir biyografi (en fazla 150 kelime) içermeli ve briq@briqjournal.com adresine Microsoft Word dosya eki olarak gönderilmelidir. Daha önceden yayımlanmış olan ya da başka dergiler tarafından incelenmekte olan makaleler ve diğer içerikler yayımlama için dikkate alınmayacaktır.
BRIQ, American Psychology Association (APA, 6th edition, https://www.apastyle.org) yöntemini izler ve İngilizce makalelerde Amerikan İngilizcesi yazımını kullanır.
BRIQ, tüm “akademik makaleler” için çift kör hakem değerlendirme sürecini uygular. Akademik makaleler özetler, notlar, referanslar ve diğer tüm içerikler dahil 5000 ila 9000 kelime aralığında olmalıdır. Bir özet (en fazla 200 kelime) ve 5 anahtar kelime içeren tamamen isimsizleştirilmiş yazının ve tam yazar bilgisinin dahil olduğu bir kapak sayfası da dergiye ulaştırılmalıdır.
Kitap incelemeleri 1000 kelimeden uzun olmamalıdır. İki ya da daha fazla çalışmayı içeren araştırma/inceleme yazıları en fazla 3000 kelime olabilir.
Haber gelişmelerinin kısa analizini içeren haber bültenleri, 1500 kelimeden uzun olmamalıdır. Rapor ve analizi birleştiren ana makaleler en fazla 3500 kelime olabilir.
Röportaj önerileri için lütfen Yayın Kurulu ile iletişime geçiniz.