Atıf

Çaynak, Ö. Afrika’nın Geleceğinde Türkiye’nin Yeri: Kazan-Kazan Anlayışına Dayalı Yakın Bir İşbirliğine Doğru. BRIQ Belt and Road Initiative Quarterly, 5(2), 210-217.

Öz

Jeostratejik konumu, nüfus potansiyeli, yeraltı ve yerüstündeki eşsiz nitelikteki zenginlikleri ile Afrika, çok kutuplulaşma sürecinde dünyada öne çıkıyor. Afrika, bütün dünyada yabancı yatırımlar ve ticaret için büyük bir potansiyel pazar olarak daha fazla dikkat çekmektedir. Afrika kıtası, COVID-19 pandemisinden itibaren hızlanan ekonomik büyümesi, genç ve dinamik nüfusu, büyüyen tüketici kitlesi ve karşılıklılık ilkesiyle hareket etmeyi bekleyen devlet yöneticileri ve iş insanlarıyla yeni ortaklarıyla çalışmayı dört gözle beklemektedir. Afrika, dünya mineral rezervlerinin yaklaşık %30’u, petrol rezervlerinin %12’si ve doğalgaz rezervlerinin %8’ini barındırmaktadır. Dünya altın rezervlerinin %40’ına ev sahipliği yapmakla birlikte dünyanın en büyük kobalt, elmas, uranyum ve platin rezervlerine sahiptir. Nadir toprak elementi yataklarının %30’u da Afrika’da bulunur ve bu durum kıtayı yarı iletkenler, pil ve yeşil enerji gibi stratejik yüksek teknoloji endüstrileri için merkezi bir kaynak haline getirmektedir. Ayrıca işlenebilir tarım arazilerinin %65’ine sahip olan Afrika, küresel gıda güvenliği açısından da kritik bir rol oynamaktadır. Türkiye kapasitesi, bilgi ve iş gücü açısından bütün bu alanlarda Afrika’ya hizmet vermekte yeterlidir ve en önemlisi ülkemiz Afrikalı ortakları için bir tercih olarak belirmektedir. Türk hükümeti, bütün şirketleri Afrika’da iş yapmaya, yatırım ve ticaret yapmaya teşvik etmektedir ve kıtadaki konsolosluklarımız ile ticari müsteşarlıklar ellerinden gelen her türlü desteği Türk müteşebbislere sağlamaktadır. Fakat ülkeler arası ikili ticaret anlaşmaları ve gümrük anlaşmalarının geliştirilmesi gerekmektedir.