Gürcan, E. C. & Kahraman, Ö. E. (2020). Tarihsel perspektiften covid-19: Felaket kapitalizmi korku güdümlü bir dünya düzenini nasıl üretir? Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi, 1(3), 48-60.
This work is licensed under a
Creative Commons Attribution 4.0 International License.
Küresel ekonomi ve siyaset üzerindeki kapsamlı etkileri düşünüldüğünde, Koronavirüs hastalığı 2019’un (COVID-19) 21. yüzyılın en ciddi halk sağlığı krizine yol açmış olduğu söylenebilir. Bu bağlamda mevcut makale, kapitalist dünya düzeninin nasıl köklü dönüşümlere uğradığına dair sistematik açıklamalar sunarak “felaket kapitalizmi” yaklaşımı ile “korku kültürleri” çalışmalarını örtüştürmeyi amaçlamaktadır. Dünyada yaşanan tarihi felaket olayları üzerine kurulan korku kültürünün geliştirilmesinin ve yayılmasının dünya düzeninin dönüşümüne önemli bir araç olarak hizmet ettiğini savlıyoruz. Bu çerçevede, felaketler üzerine inşa edilen politik-ekonomik ve kültürel bağlamda, ABD önderliğindeki dünya düzeninin belirleyici ilkelerini oluşturan neoliberalizmin küresel olarak nasıl kurulduğu ele alınacaktır. Çalışmada, ABD merkezli dünya düzeninin kurucu unsuru olarak neoliberalizm ve korku kültürü arasındaki sembiyotik (ortakyaşar) ilişkiyi yansıtan sembolik örneklere odaklanılacaktır: Şili’de Pinochet Darbesi, Arjantin’in askeri diktatörlük dönemi, Rusya’da “şok terapi” ekonomisi ve 11 Eylül olaylarını izleyen dönemde ABD’nin sözde terörle mücadelesi. Bu örneklerden çıkarılan sonuçlar, COVID-19 salgınının hızla yayılan korku kültürü temelinde dünyayı nasıl tarihsel olarak dönüştürebileceğine ilişkin yapılacak analizlere zemin hazırlayacaktır. Batı dünyasında sağcı popülist liderler, küresel kapitalizmin meşruiyetini yeniden sağlamak için halk desteğini harekete geçirme ve tüm kaynakları seferber etme umuduyla COVID-19’u bir silah olarak kullanmaktadırlar. Böylece dünya siyasetinin çok kutuplulaşmasını tersine çevirmeyi ummakta ve jeopolitik açıdan Çin’i yalnızlaştırmak istemektedirler. Bu amaçla, Çin düşmanlığını (Sinofobi) yeniden canlandırmakta ve “ortak düşman” olarak Çin’i şeytanlaştırmaktadırlar. “Sınai istihdamı ülkemize geri getiriyoruz” söylemleriyle küresel kapitalizmin iş bölümünü köklü bir şekilde dönüştürmek üzere artan Sinofobi’den faydalanılabileceği gözlemlenmektedir. Salgının ve gözetim kapitalizmi altında otoriter hükümetlerin yarattığı kitlesel korku sebebiyle sosyal izolasyonun artışı, halkçı hareketler başlatma girişimlerini dağıtabilir. Uygulanan denetimlere olağanüstü hal gerekçe gösterilerek, daha güçlü bir gözetim kapitalizmi kalıcı hale getirilebilir. Uzaktan çalışma teknolojilerinin ilerlemesiyle beraber küresel emek rejimlerinde daha köklü bir dönüşümün ve “prekarya” nezdinde daha önce yaşanmamış derinlikte bir genişleme dalgasının gerçekleşme ihtimali bulunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: COVID-19; çok kutuplulaşma; felaket kapitalizmi; korku kültürü; prekarya