Nicedir beklenen çağrı bugün geldi.
Yere düştü elinden kılıcı zalimler zaliminin.
Bilir misiniz kutlu çağrı kimden geldi?
Bir güneş kızardı sosyalizmin göklerinde.
Benzi soldu o anda halk düşmanı cellâdın.
Hangi koç yiğidin çağrısıydı bu gelen?
Vaktinde yetişen halkın ölümsüzlük meyvesi.
Kaya diplerinde çiçekler şenlendi birden,
Ağlayan bebek güldü, ağca kuzular meleşti.
Bilgelik bildirisi elimize ulaştı bugün,
Güçlerimiz güçlendi, akıllarımız akıllandı.
Haydi, açın kapılarınızı kapılarınıza,
Bir kuşak bağlayalım, bir yol kuşaklayalım.
Gördünüz mü karıncalar dağı aştı.
Ellerimiz düşlendi, yüreklerimiz sözlendi:
Aşkla dolu Asya gemisi çıktı limandan.
Uzatın ellerinizi ellerinize, açın kollarınızı,
Bakışsın gözleriniz gözlerinizle kardeşlerim.
Gönül treni yük indirdi, görmediniz mi?
Bir yoldaş mektubu, bir kutlu selam geldi.
İpek Yoldan Çin ipeği mendil kimden geldi?
Şanghay taşından, Pekin toprağından,
Dağların yarların içinden, uçan demir kuştan,
Devrim şehitlerinin ak kemiklerinden.
Irmaklarından aşıp gelen rüzgârlı çağrı,
Denizden, karadan, havadan geldi.
Bozkır yarlarından akıp nefes nefese,
Gördünüz mü Asya’nın gül yüklü katarlarını?
Başlıyoruz bir daha mutlu yolculuğumuza.
Fani tanrılar değil, ölümsüz insan ayakta:
Haber verin göğün kartalına gelsin,
Bir omuzdan bir omuza selam uçtu geldi.
Sarı Nehir’de, Fırat’ta şehitler dirildi,
Çağrı öpüştü tunç bozkırın börtü böceğiyle.
Haydi, toplanalım Asya meydanında,
Karaçalı gül açtı mermerde, görmedin mi?
Beklenen çağrı bugün geldi: Yola çıkıyoruz.
Şahlanıyoruz Akdeniz’den Çin denizine.
Barış kuşağı saracağız dünya gelininin beline,
Şarkılarla başına taç yapacağız Samanyolu’nu.
Yanıtladık Toros kararıyla, Fırat diliyle:
Aynı evin, aynı güneşin çocukları hazırız?
Biz varız! Birliğiz Asya’nın ekin demetiyle.
Haydar, H. (2021/2022). Beklenen çağrı. Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi, 3(1), 74.