EDİTÖRDEN

Bilimsel ve teknolojik gelişmenin çıkış noktası toplumsal ihtiyaçlardır. Günümüz açısından bakıldığında insanlığın ortak geleceğini tehdit eden devasa sorunlar, bilimsel ve teknolojik ilerlemeler vasıtasıyla çözülmeyi beklemektedir. 

Yerküremizi tehdit eden sorunların çözümünde iki ayrı tutum ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş kapitalist ülkelerin sorunları ele alış biçimi ve çözüm yaklaşımı, çözümsüzlüktür. Emperyalist/kapitalist sistemin merkezleri açısından çözüm, sorunların yükünün gelişen dünya ülkelerine yıkılması, böylelikle neoliberal sistemin belirli bir süre daha devamının sağlanmasıdır. Doğayı yıkıma uğratan sorunların kaynağı, bu sistemin bizatihi kendisidir. Bu sorunların çözümüne yönelik uğraşlar, hiçbir şekilde özel çıkar sağlamamakta veya kar getirmemektedir. Özetle, insanlığın ortak geleceğini güvence altına almak için zorunlu olan, dünya çapında büyük ölçekli kamusal yatırım ve planlamaları yapmak, kapitalist merkezlerde söz konusu bile edilmemektedir. Dolayısıyla, gelişmiş dünya ülkeleri için dünyanın geri kalanıyla bilimsel ve teknolojik işbirliğine yönelik bir yaklaşım yoktur. 

İkinci perspektifin sahibi ise gelişen dünya ülkeleridir. Gelişen dünya ülkelerinin önceliği, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmadır. Gelişen dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu, 1980'1i ve 1990'11 yıllar boyunca Dünya Bankası ve IMF'nin borçlanma programlarına bağlanarak ağır dış borçlar altında hareket edemez hale gelmiştir. 

Oysa salgın sürecindeki gelişmeler, neoliberal sistemin karşısında kamucu sistemin üstünlüğünü açık bir şekilde ortaya koymuştur. Kamucu politikalar, küresel düzeyde ekonomik sarsıntıya yol açan salgının, olumsuz sonuçlarını bertaraf etmede daha başarılı olmanın şartı haline gelmiştir. 

Bu koşullar altında, gelişen dünya ülkelerinin önünde sürdürülebilir kalkınma için planlı ve kamu ağırlıklı karma ekonomi modeli uygulamak dışında bir çare bulunmamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma da, bilim ve teknoloji alanında atılımı zorunlu kılmaktadır. Bu zorunluluk, ekonomiden, ulusal güvenliğe ve dış siyasete birçok konuda olduğu gibi bilim ve teknoloji alanında da gelişen dünya ülkeleri arasında işbirliğini dayatmaktadır. İşte bu aşamada, Kuşak ve Yol Girişimi'nin (KYG) sunduğu fırsat gelişen dünya ülkelerinin önündedir. KYG'nin "paylaşarak gelişme" ilkesi bilimsel ve teknolojik işbirliği için de geçerlidir. KYG'nin önerdiği işbirliği modeli, ülkeler ve toplumlar düzleminde bütünsel bir paradigma değişikliğini ortaya koymaktadır. Bu değişikliğin özü ise, bireyciliğin karşısında toplumculuk, dar rekabetçiliğin karşısında paylaşma olarak ifade edilebilir. insanlığın ortak geleceğini güvenceye alacak anahtar da buradadır. 

Bu kapsamda Çin Bilimler Akademisi (CAS) ve TÜBİTAK'ın da içinde yer aldığı Uluslararası Bilim Kuruluşları Birliği (ANSO), ülkelerin belirli ihtiyaçlarına yönelik somut işbirliklerini hayata geçirmeye başlamıştır. 
"Paylaşarak gelişme" temelinde geliştirilecek işbirliği, gelişen dünya ülkelerine kendi kalkınmalarını gerçekleştirme imkanı sunmaktadır. Aynı zamanda, başta Türkiye ve Çin gibi öncü ülkeler olmak üzere gelişen dünya devletlerine, bilim kuruluşlarına, bilim insanlarına ve aydınlarına, insanlığın ortak geleceğini tehdit eden devasa sorunların çözümü için bir görev yüklemektedir. 

FİKRET AKFIRAT 
Genel Yayın Yönetmeni 

İçindekiler

Öz

“Amacımız, Kuşak ve Yol Girişimi tarafından çizilen ilkeler altında ortak bir gelecek için tüm insanlık adına çalışan topluluk oluşturmaktır. Artık, bir dizi somut bilim, teknoloji, yenilik ve yetkinlik geliştirme eylemleri sayesinde olumlu çıktıları paylaşıyoruz. Kuşak-Yol önerisinin temel çerçevesi altında örgütlenen ANSO, 2020 Çağrısı’nda, dört öncelikli alana odaklandı: Çevresel zorluklar, tarım ve gıda güvenliği, sağlık ve refah ile yeşil teknoloji. Sağlık Koridoru, Gıda Güvenliği Koridoru, Yeşil Teknoloji Koridoru ve Enerji Koridoru’nu içeren ANSO Kesişen Platform, çeşitli bilimsel araştırmaları, yeniliği ve yeşil kalkınma ile insan refahına fayda sağlayan teknoloji transferini teşvik etmek için geliştirildi. Uluslararası bir bilim örgütü olarak ANSO bilgi paylaşımına ve iletişime büyük önem vermektedir. Çok erken bir tarihte, salgının patlak vermesinden neredeyse bir ay sonra, Çinli bilim insanları COVID-19 virüsünün DNA dizilim bilgilerini saptadılar. ANSO kendine özgü iletişim kanallarını kullanır. Genom bilgilerini ağımız üzerinden haber bültenlerimiz aracılığıyla dünyanın geri kalanına hızla yaydık.”

Öz

Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde düzenlenen Ulusal Bilimsel Kuruluşların Birinci Uluslararası Bilim Forumu'nda kabul edildi 

Öz

Kuşak ve Yol coğrafyasında ortak ve sürdürülebilir bir geleceğin elde edilmesi için bilim, teknoloji ve yeniliğe dayalı gelişmeler ile ortak zorlukların üstesinden gelinmesi büyük öneme sahiptir. Çevre dostu teknolojiler, akıllı enerji sistemleri ve sürdürülebilir kentleşme, Çin ve Türkiye’nin kalkınma planlarında ana vurgu noktaları arasında yer almaktadır. Bilime dayalı çözümler ile bölgenin desteklenmesi için Pekin Bildirgesi’ne dayalı olarak Uluslararası Bilim Kuruluşları Birliği başlatılmıştır. Bu makale, bu Birlik’te yer alan bir ülke örneklemi için araştırma kapasitesini ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında seçilen göstergeleri karşılaştırmaktadır. Bu amaçlara hizmet eden bilgi üretimi dağılımları da analiz edilerek hedeflerin arasındaki bağlantıların ortaya konulması için özgün bir yaklaşım geliştirilmiş ve akor diyagramları ile görselleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre sürdürülebilir şehirler dahil olmak üzere bilgi üretiminde daha fazla odaklanılan amaçlar belirlenmiştir. Makalede, desteklenmekte olan ortak araştırma projeleri özetlenmekte, yeni bilimsel etkileşimlerinin yanı sıra sürdürülebilir kalkınmaya olan katkıları ele alınmakta ve 2050 yılına doğru kentleşmede beklenen artışlar ortaya konmaktadır. Kuşak ve Yol yöresinin araştırma kapasitesi için kanıta ve gözlemlere dayalı olarak, bugün için olduğu kadar gelecek yıllarda da bilim, teknoloji ve yeniliğe dayalı çözümleri güçlendirme fırsatları tartışılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: bilim, kentleşme, Kuşak ve Yol, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, teknoloji

 

Öz

Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) Çin Hükümeti tarafından 2013 sonunda ilan edilen, ticaret yolları etrafında örülmüş dev bir kalkınma programıdır. Bilimsel ve teknolojik işbirliği KYG’nin ayrılmaz parçası olduğu için Uluslararası Bilim Kuruluşları Birliği (Alliance of International Science Organizations, ANSO) 2018 yılında hükümet dışı bir kuruluş olarak kurulmuştur. Bu çalışmada, öncelikle ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında etkin işbirliğinin koşulları tartışılmıştır. Ardından, literatürdeki bazı uluslararası işbirliği örüntülerine ilişkin sonuçlar gözden geçirilirken, araştırma ekosisteminin mevcut durumu da bilimsel makalelerin sayıları ve trendleri cinsinden analiz edilmiştir. Mevcut durumu dikkate alarak işbirliği mekanizmaları gözden geçirilmiş ve ANSO’nun ağ oluşturma aracı ve gelecekteki bir kuruluşun çekirdeği olarak hizmet görebileceği, ama uzun vadede hükümetler-arası bir kuruluşa ihtiyaç olduğu öne sürülmüştür. Avrupa Birliği’nin Çerçeve Programları ile bir karşılaştırmadan sonra, böyle bir yapıyı inşa ederken dayanılması gereken ana ilkeler tartışılmıştır. Temel olarak, bir “adil geri dönüş” ilkesi, esnek katkı payı seçenekleri bulunması ve basitleştirilmiş bürokratik işlemler önerilmiştir. KYG’nin dengeli ve kucaklayıcı ruhuna uygun olarak, uzun vadede beyin göçüne neden olacak baskın bir merkezin oluşmasını önleyecek mekanizmalar da önerilmiştir. Ardından, işbirliği alanlarının seçimine yönelik bir ölçüt kümesi önerilmiş ve bu ölçütlerin ışığı altında literatürde önerilmiş alanlar tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: bilim politikası, bilimsel işbirliği, hükümetler-arası kuruluşlar, inovasyon, Kuşak ve Yol Girişimi

 

Giriş

Kuşak ve Yol Girişimi’ne Kısa bir Bakış

Öz

Mevcut makale, Kuşak ve Yol ülkeleri arasında uluslararası işbirliğiyle yaratıcı çözümlere yönelik Karadeniz’in daha kapsamlı, daha sürdürülebilir, çevre dostu ve disiplinlerarası bir platform olmada potansiyel rolünü ele almaktadır. Bu konsept, Kuşak ve Yol boyunca yer alan diğer uydu merkezlerle birlikte biri Çin diğeri Türkiye olmak üzere iki hidrojen araştırma merkezini temel almasına rağmen, faydaları yenilenebilir enerji, ulaşım ve refaha odaklanan oldukça geniş bir teknolojik kalkınma yelpazesinde tartışılmaktadır. Makalede ayrıca, Karadeniz etrafında yer alan altı ülkenin yakın işbirliğiyle denizleri zararlı ve tehlikeli H2S gaz yoğunluğundan temizlemenin sağlayacağı  yerel faydaları da incelenmektedir.

Anahtar Kelimeler: ekserji, hidrojen ekonomisi, Karadeniz, KYG, yenilenebilir enerji

Öz

COVID-19 salgını, küresel kamu sağlığı yönetişimini birçok soruna ve zorluğa maruz bırakmıştır. En ciddi sorunlardan birisi, lider eksikliğidir. Salgın ile mücadele adına Çin, uluslararası camiaya yeni bir kavram olan “İnsan Sağlığı için Ortak Gelecek Toplumu”nu sunmuş ve küresel sağlık yönetişimine Çin bilgeliğini ve çözümlerini bağışlamıştır. İkili ilişkilerde Çin, salgına karşı büyük devletler arasındaki işbirliği için elinden geleni yapacaktır. Bölgesel düzeyde, “Kuşak ve Yol Girişimi”ne dahil olan ülkeler ile sağlık alanındaki dayanışmayı geliştirmek adına bir başlangıç noktası olarak “Sağlık İpek Yolu”nu kullanacaktır. Küresel düzeyde ise, küresel sağlık yönetişimi mekanizmalarının inşası ve geliştirilmesini etkin bir şekilde teşvik edecektir.

Anahtar Kelimeler: COVID-19; insan sağlığı için ortak gelecek toplumu; küresel sağlık yönetişimi; Sağlık İpek Yolu

Öz
The Times (Londra, İngiltere) 8 Temmuz 1921 Cuma, sayfa:10, Sayı: 42767.
The Times (Londra, İngiltere) 8 Temmuz 1921 Cuma, sayfa:10, Sayı: 42767.

 

YAKIN DOĞU’DA BARIŞ İŞARETİ

ANKARA’DAN TEKLİF

GENERAL HARRINGTON İLE BİR GÖRÜŞME*