EDİTÖRDEN

Milletlerarası Gönül Köprüsü

 

Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) değerlendirilirken, genellikle ekonomik ortaklıklar ve uluslararası ticaretteki karşılıklı kazanımlar üzerinde durulmaktadır. Gelişen dünya ülkeleri, KYG kapsamında kurulacak ortaklıklar vasıtasıyla, sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Tüm bunlar doğrudur ama tek başına bu yönüyle ele almak Girişim’in potansiyelini, hatta şimdiden ulaştığı sonuçları anlamak bakımından eksiktir. 

KYG’nin sihri “paylaşma” kavramında yatmaktadır. Girişim’in temelinde yer alan “paylaşarak gelişme” ilkesi emperyalizm çağında yepyeni bir ortaklık anlayışını ortaya koymaktadır. Aynı zamanda alternatif bir uluslararası ilişkiler sistemine giden yolu açmaktadır. 

İpek Yolu’nun kalbi Asya’dan yükselen paylaşma çağrısı, ortak tarihimizden güç almakta ve uygarlıklar beşiği Asya’nın köklerinden süzülüp gelmektedir. 
Binlerce yıl boyunca iç içe giren, birbirine karışan İpek Yolu halkları, bugün medeniyetler arasında çatışma değil uyum, hatta yepyeni bir medeniyet için ayağa kalkmaktadır. 

Ölümünün 700’üncü yılında andığımız Yunus Emre, Asya halklarının genlerine işleyen bir anlayışın temsilcisidir. Asya halklarının ortak yaşam felsefesini temsil eden büyük şairimiz Yunus Emre, 72 milletin harman olduğu Anadolu coğrafyasından yükselen insancıllık, paylaşma, dayanışma ruhunun sözcüsüdür. 
KYG, farklı kültürler arasındaki ilişkide, bir kültürün diğer kültürlerden ileri ya da geri olmadığı, hepsinin insanlığın ortak değeri olduğu ve paylaştıkça kültürleri geliştirdiği anlayışını temel alıyor. Farklılıklara hoşgörü ve anlayış ile yaklaşıyor. Bu, son dört yüzyıldır Batılı emperyalistlerin kendileri dışındaki kültürleri ve onların halklarını aşağı görmelerinden tamamıyla farklı bir anlayış. Bu anlayışın gelişmesi, Yunus Emre’nin 700 yıl öncesinden muştusunu verdiği “yeryüzü cenneti”ni kurmanın da anahtarı. 

İnsan eliyle yapılan en sağlam yapılar yıkılabilir ama halkın tarih içinde biriktirdiği kültürü silmek, yok etmek mümkün değildir. Sümerli şairlerden, Çin’in Konfüçyüs’üne, Anadolu’nun Yunus Emre’sinden, Hindistan’ın Kabir’ine, Arapların, Farsların ve Türklerin Fuzuli'sine uzanan daha nice halk bilgesinin soluğu tüm dünyada gönülleri tutuşturmaya devam etmektedir.

Paylaşma, aynı dertlere sahip toplumların kardeşlik ve yol arkadaşlığını, giderek gönül birliğini gerektirir. Gönüller bir olacak ki, ortak üretilebilsin ve paylaşılabilsin. Bu, aynı dertlere sahip toplumların zorlukları da paylaşmasını gerektiren ortak bir mücadeledir.
Kuşak ve Yol Girişimi’nde sadece karayolları, deniz ve demiryolları değil, gönüller arasında da köprü kurulması ihtiyacı bulunmaktadır.
Gelişen dünyadan başlayarak tüm dünya halklarının kardeş/yoldaş olduğu, insan ve doğa arasındaki uyumu gerçekleştirecek uygarlık için gönül köprüsü…

* * *

Türkiye’nin seçkin sanayicilerinden, dergimizin Danışma Kurulu üyesi Sayın Selim Yaşar hayatını kaybetti. İş dünyasının üretken temsilcisi ve Türkiye’nin sorunlarına çözüm üreten seçkin bir entelektüel olarak, kuruluş toplantısından itibaren BRIQ çalışmalarına katılan Sayın Yaşar’ın ani ölümü nedeniyle üzgünüz. Ailesine, sevenlerine ve dostlarına başsağlığı diliyoruz.

FİKRET AKFIRAT
Genel Yayın Yönetmeni

İçindekiler

Öz

İpek Yolu, adını aldığı ipek ile bilinmesine rağmen, belki de insanlık tarihine en büyük katkıyı, dünya medeniyetlerinin karşılıklı etkileşimi konusunda yapmıştır. Hele de uzunca bir süredir ekonomik öneminin tarihteki en düşük dönemini yaşadığı, fakat yeniden değerinin anlaşılmaya başlandığı bu günlerde, İpek Yolu’nun kültürel değişimlere olan etkisini düşünüp biraz araştırmak gerekir. Bu kısa araştırmada, 2021 Yunus Emre ve Türk Dili yılında, Yunus Emre’nin İpek Yolu’ndaki kökleri ve onun mükemmel hümanizminin Fergana Vadisi’nden Anadolu bozkırlarına olan uzun seyahati ele alınacaktır. Bunun için öncelikle  İpek Yolu’nun Asya’nın kültür dünyasındaki yeri ve günümüze olan etkileri incelenecektir. Sonrasında da Yunus Emre ve felsefesi bu çerçevenin içinde anlamlandırılmaya çalışılacaktır. İpek Yolu’nun bir ulu evladı olan Yunus’un tüm iç ve dış dünyasını daha iyi anlayabilmek için İpek Yolu’nun var olma sebepleri, bu yoldaki kültürlerin karşılıklı etkileşimleri tarihsel olarak irdelenecektir. Böylece Yunus Emre’yi Yunus Emre yapan şartları; tarihi, ekonomik ve kültürel boyutları ile ele almış ve onu yaratıp günümüze kadar getiren toprağın sırlarını anlama yolunda bir çalışma ortaya konulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Felsefe, müzik, Sufi, şiir, Türk
 

Öz

Ortak zorluklarımızın üstesinden gelmek ve herkese daha iyi bir gelecek yaratmak için, ekonomi, bilim ve teknolojinin oynadığı rol kadar önemli olan kültür ve medeniyetin rolüne de bakıyoruz. Asya Medeniyetler Diyaloğu Konferansı, Asya’daki medeniyetler ve ötesindekilerle eşit bir zeminde, diyalog kurmak, karşılıklı öğrenmeyi kolaylaştırmak ve fikir alışverişinde bulunmak için yeni bir platform oluşturmak üzere toplanmıştır.

Öz

Bu makale, Çin-Arap kültürel ilişkilerinin kapsamını, özelliklerini ve bunların siyasi ve ekonomik ikili ortaklıklara etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu ikili ilişkiler, 2010 yılında kurulan stratejik işbirliğinden 2018 yılında stratejik ortaklığa dönüşmüştür. Siyasi işbirliği, ekonomik kalkınma ve kültürel alışverişler, çağdaş Çin-Arap stratejik ortaklığının üç ayağını temsil etmektedir. Çin’in Arap ülkeleriyle kültürel alışverişi farklı kurumlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Eğitim, yayın, turizm ve din alanlarındaki alışverişler kültürel alışverişin temel direği haline gelmiştir. Bu süreçte Dışişleri Bakanlığı, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Propaganda Dairesi, Xinhua Haber Ajansı, Devlet Radyo ve Televizyon İdaresi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Basın ve Yayın İdaresi, Devlet Din İdaresi, Eğitim Bakanlığı, Çin Dil Eğitimi ve İşbirliği Merkezi, Çin-Arap Dostluk Derneği ve diğer birimler, Çin ve Arap ülkeleri arasındaki kültürel alışverişlere katılmak için bir portföy oluşturmuştur. İki ülkenin kültürel alışverişleri Çinli ve Arap yetkililer tarafından yönlendirilmektedir. İki taraf, kalplerin ve zihinlerin alışverişinde Güney-Güney işbirliğinin bir örneğini oluşturmuştur. Süreç boyunca, Çin’in Arap dünyasındaki yumuşak gücünü artırmanın önemli bir yolu olan Çin ve Arap ülkeleri arasındaki stratejik işbirliği zenginleştirilmiştir. Bu arka planda mevcut çalışmada öncelikle Çin’in kültürel işbirliği araçlarının neler olduğu ve hangi organizasyonlardan yararlanıldığından bahsedilecek, ardından, Çin ve Arap ülkeleri arasındaki entelektüel işbirliği, kamuoyunun rolü, karşılıklı anlayışı geliştirmenin yolları ve dini gruplar arasındaki etkileşimler ele alınacaktır. Son olarak, bu konular sonuç bölümünde değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Çin-Arap ilişkileri, Çin’in Ortadoğu diplomasisi, Kuşak ve Yol Girişimi, kültürel alışverişler, yumuşak güç

Öz

Yunus Emre düşüncesinin gönüllere yayıldığı, bilinçlere çıkarıldığı günümüzde, insanlık, tarihin değişik dönemlerinde rastladığımız toplumsal çöküş ve yükseliş süreçlerinden birini daha yaşıyor. 21. yüzyılda kapitalizm, küreselci emperyalist evresinde çöküşe geçerken, yükselmekte olan yeni Asya Uygarlığı kamucu ilkelerle insanlığın önünü açıyor. Yunus Emre’nin sevgi öğretisine ihtiyaç duyulduğu böyle bir dönemde, kapsamlı programlarla ortaya çıkarılması, bir bakıma güncellenmesi, yaşanan Asya Çağı yükselişinde önümüze çıkacak pek çok manevi soruna da çözüm üretecektir.

Fikirlerinizde kalp atışları
duyulmuyorsa bir daha düşünün.
 

Öz

1321 senesi İpek Yolu’nun en önemli iki noktasındaki iki dev şairin bu dünyadan göçüşünün tarihiydi.  İtalya’da Dante Alighieri ve Anadolu’da Yunus Emre uzun sayılacak ve çok verimli birer ömürden sonra birlikte yaşama veda ettiler. İki şair de hayatın anlamı, insan olmanın gerekleri ve ölümden sonraki dünya konusunda derin duygulara sahipti. 2021 senesi onların bu dünyaya veda etmelerinin 700. yıldönümü. İtalyan ulusu Dante’nin yaşamını kutlarken, Türkiye de Yunus Emre ve Türk Dili kutlamaları düzenlemekte. Bu kutlamaların bir araya getirilmesinde önemli rol oynayan Prof. Giampiero Bellingeri, Türk kültürü üzerine bir ömür harcamış önemli bir akademisyen. Venedik Üniversitesi’nden emekli Prof. Dr. Giampiero Bellingeri’nin, Yunus Emre Enstitüsünün 2019 yılında Roma’da düzenlediği etkinlikte sunduğu, Dante ve Yunus Emre’yi karşılaştıran bildirisinin kısaltılmış bir özetini sunuyoruz. (BRIQ)
 

Öz

Çin, 2013 yılında Kuşak ve Yol Girişimi’ni (KYG) ortaya koyduğundan beri, KYG özellikle Ortadoğu’da önemli ilerlemeler kaydetti. Çin’in Ortadoğu ile kültürel iletişimi, her iki tarafı da bir araya getiren, güven inşa eden ve şüpheleri ortadan kaldıran duygusal bir tutkaldır. Çin Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamalarından, medyanın iletişiminden, Konfüçyüs Enstitülerinin gelişmesinden ve farklı hükümet dışı örgütler arasındaki işbirliğinden de anlaşılacağı üzere Çin, Ortadoğu ile birlikte KYG’yi inşa etmek için çalışıyor. Ayrıca Ortadoğu’nun kendine özgü jeopolitik konumu ve kültürel farklılıkları, Çin’in bölgedeki devletlerle kültürel iletişiminin Çin’in kendi karakteristik özellikleriyle yapılmasını gerektirmektedir. Bu arka planda mevcut makale, şu sorular ışığında ele alınmıştır: Çin’in Ortadoğu’daki kültürel iletişim mekanizmaları nasıl işlemektedir? KYG kapsamında Çin’in Ortadoğu ile olan kültürel iletişimi niçin önemlidir? Çin’in kültürel iletişiminin karakteristik özellikleri nelerdir? Bu sorulara cevap arayan makale, üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm, KYG’yi ortaklaşa inşa etmek için kültürel iletişime dayanan Çin diplomasisindeki kültürel iletişimin rolünü özetleyecektir. İkinci bölüm, salgın, turizm, Konfüçyüs Enstitüleri ve Çin-Arap Devletleri İşbirliği Forumu ve Çin’in Ortadoğu ile iletişimine odaklanacaktır. Üçüncü bölüm, Çin’in kendi özellikleriyle geliştirdiği Ortadoğu’daki kültürel iletişimini vurgulayacaktır..

Anahtar Kelimeler:  Çin diplomasisi, Çin’in özellikleri, kültürel iletişim, KYG, Ortadoğu.